Dr.Craig Chepke, Üye, Yönetim Kurulu, CURESZ Vakfı, Özel Muayenehane Psikiyatristi ve Psikiyatri Yardımcı Doçenti, North Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi

Tardive Dyskinesia (TD) was first described in the early 1960s, but we don’t have a clear understanding of why it happens despite nearly 60 years of research. TD does seem to have a clear relationship with dopamine, which regulates a vast number of functions in our bodies, including attention, pleasure- seeking, and motor function. Some psychiatric disorders, including disturbances of mood, sensory perception, and thought processes are believed to be associated with an excess of dopamine stimulation in certain pathways, or “circuits” of the brain.

Bu semptomlar için sıklıkla antipsikotik ilaçlar kullanırız çünkü bunlar dopamin reseptör blokerleridir (DRB'ler) ve dolayısıyla dopaminin devreyi tamamlamasını engeller. Hiperaktif dopamin devrelerinde bu, işlevi normalleştirir, ancak DRB'ler aşırı aktif ve normal dopamin yolları arasında ayrım yapamaz. Bazen dopamini bloke etmek, olmaması gereken yollardaki işlevi azaltabilir ve istenmeyen sonuçlara neden olabilir.

Bazal gangliyon, beynin hareketleri kontrol etmekten sorumlu olan kısmıdır ve ayrıca sinyal iletimi için dopamine bağımlıdır. DRB'lerin uzun süreli kullanımı, bazal ganglionları çok fazla yüksek düzeyde hassas dopamin reseptörü üretmesi için uyarabilir. Azalan dopamin sinyallerini yeniden dengeleme girişiminde, süreç bazılarını fazlasıyla telafi edebilir. Motor sistemi aşırı duyarlı hale gelir ve dopamin artık onu aşırı uyararak istemsiz hareketlere veya TD'ye adını veren "diskinezi" ile sonuçlanır. "Tardive", Fransızca "geç" kelimesinden gelir, çünkü genellikle semptomlar gelişmeden önce bir DRB'ye aylarca veya yıllarca maruz kalmak gerekir.

Bir arkadaşınızla müzik dinlediğinizi ve ses seviyesinin normal olduğunu düşündüğünüzü ancak onun için çok yüksek olduğunu hayal edin. Kulak tıkaçlarını çıkarıyor ama kendi kulakları kadar sizin de kulaklarınıza takıyor. Artık müziği hiç duyamıyorsunuz ve kulak tıkaçlarının çıkmadığını anlıyorsunuz, bu yüzden sesi telafi etmek için çok açıyorsunuz. Sonunda kulak tıkaçları arızalanıp düşebilir ve müzik dayanılmaz derecede yüksek çıkar. Ne yazık ki, ses düğmesinin bozuk olduğunu fark ettiniz ve onu kapatamıyorsunuz.

The real problem with TD isn’t that it can develop long after the start of a DRB, it’s that it’s generally irreversible. Not everyone taking a DRB gets TD, but those who do can’t get rid of it by stopping the medication. While some risk factors are known, we don’t yet have a very good way of predicting who is going to get it before it happens. Or in the terms of the analogy above, we don’t know whose earplugs are going to malfunction.

Therefore, we shouldn’t consider TD a “side effect” of DRBs, because side effects go away if you remove the medication that cause them. Rather, we should think of TD as its own syndrome that is caused by exposure to DRBs in vulnerable people. Just like cigarette smoking causes lung cancer in some people – those who get cancer don’t go into remission just because they stop smoking. Improving tardive dyskinesia at that point requires its own additional treatment, which I’ll discuss in my sonraki sütun.